HABER VE FOTOGRAFLAR: SEMRA TUNÇ
Trabzon Valiliği önünde toplanan yaklaşık 250 kişi, İnönü Caddesi ve Uzun DSokak üzerinden Atatürk Alsnı'na geldi. Burada, KESK Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci, bildiriyi okudu. Yürüyüş ve açıklama sırasında katılkımcılar, ''Tayyip Bilal'i madene gönder'', ''Madencinin katili taşeron siitemi'' sloganı attı.
Açıklamada şöyle denildi:
Yaşadığımız acının tarifi yok. Elbette çok şey söylenebilir ancak hiçbir söz, hiçbir izah acı ve öfke dolu yürekleri ferahlatamaz. Dün ülkemizin iki insanının görüntüleri yansıdı ekranlara. Hepimiz birlikte izledik.
Sürmeli idi gözleri. Belli ki başındaki bareti düşmüştü. Feneri kayıp. Arkadaşlarını, akrabalarını, kardeşlerini madende bırakmıştı. Ölümden dönmüştü. Sedyeye yatmasını istedi sağlık görevlileri. Baktı sürmeli gözler çizmelerine ardından “Çizmelerimi çıkarayım mı? “ dedi. “Hayır.” dedi sağlık görevlisi. “ Ama kirlenir.” dedi. “ Olsun bir şey olmaz.” dedi sağlık görevlisi sınıf kardeşi. O bir avuç kömür için bir ömür verenlerden biridir.
Beyaz gömleği ve siyah takım elbisesi ile sorumluları yanına alıp kameraların karşısına geçen kişiydi. Ülkenin seçilmiş başbakanı. Yaşadığımız acı için olağan diyordu bu işin fıtratında var. Tarihten örnekler veriyordu. 1850’ den 1900 yılların başından. Yaşadığımız asrın 21. asır olduğunu unutuyordu. Kapitalizmin vahşiliğini işaret ediyordu. Olağan diyordu. Bu işin fıtratında var.
İki insan izledik kameraların karşısında. Biri beyaz gömleği ve siyah takım elbisesi ile bu dünyanın kirlenmişliğini, acımasızlığını bir tokat gibi yüzümüze çarptı. Diğeri karalar içinde emeğin aydınlığını, alın terini, zarafeti, saflığı, temizliği.
Değerli Basın emekçileri
Alın yazısı, takdiri ilahi, kaza değil yaşadıklarımız. Yaşadığımız bir katliam. Ama biz bu katliamın sorumlularını biliyoruz.
İşçi sağlığı ve güvenliğini tamamen bir maliyet unsuru olarak görenler, işçileri maksimum kârı elde etmek için en acımasız üretim süreçlerinde çalışmak zorunda bırakanlar, Soma`daki yüzlerce işçi kardeşimizi başından beri ölüme terk etmişlerdir.
Özelleştirme, taşeronlaştırma politikalarını sürdürenler, maliyet düşürmek için işçilerin hayatına kast edenler, onlara cesaret verenler, daha önceki madenci katliamlarını sözleriyle ve icraatlarıyla aklayanlar, iş güvenliği yasasıyla işyerlerindeki denetimleri bile özelleştirenler Soma katliamının failidir ve hesap vermelidir.
Değerli Basın emekçileri,
Yaşanan acıların tekrar etmemesi için yapılması gerekenler ortadır.
Tüm özelleştirmeler derhal iptal edilmelidir.
Madenlerin denetimi için emek ve meslek örgütü temsilcilerinin ve bilim insanlarının yer aldığı bağımsız bir kurul oluşturulmalıdır.
Özelleştirilen tüm madenler kamulaştırılarak işçilerin yönetimine bırakılmalıdır.
Kömürün maliyetini 140 dolardan 24 dolara düşürdük diye övünen Soma Maden Holding’in başkan ve yöneticileri başta olmak üzere işçi ölümlerinin tüm sorumluları yargılanmalıdır.
Hükümet derhal istifa etmelidir.
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.