Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne önceki gün avukatı Adnan Şeker’le gelen Akyürek, Terör savcılığında görevli Savcı Yusuf Doğan’a 16 sayfa ifade verdi.
Savcı Doğan’ın sorduğu sorular ve Akyürek’in 16 sayfalık ifadesinden satır başları şöyle:
‘DETAYLARI HATIRLAMIYORUM’
(Trabzon’dan polis memuru Muhittin Zenit tarafından düzenlenen F:4 haber raporunda “Ses getirecek eylem, Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisi, eylemi gerçekleştirecek kişilerin tehlikeli kişiler oldukları, baz istasyonundan korunma ve gerekli araçları (silah) sağladıkları” bilgisini içeren) raporu kastederek Neden öldürüleceği bilgisi aktarılmadı?
Ben esasen bu detayları hatırlamıyorum. Biz o yazıda Hrant Dink’in ölüdürlmesi kelimesi üzerinde durmadık. Zaten ses getirecek eylem denildiğinde aynı şeyi anladık.
‘ERHAN TUNCEL’İ TANIMAM’
- Erhan Tuncel’in 17 Kasım 2004’te yardımcı istihbarat elemanı olduğu, 23 Kasım 2006’da da Akyürek tarafından görevden çıkarıldığı doğru mu?
Bir kere bana sorduğunuz Erhan Tuncel’i birebir tanımam. Ancak Tuncel’in yardımcı istihbarat elemanı yapılması ve yardımcı istihbarat elemanlığından çıkarılması bilgileri doğrudur.
- Mc Donalds isimli işyerinin bombalanması olayını gerçekleştiren kişinin Yasin Hayal olduğu ve atılan bombayı temin eden ve yapan kişinin de Erhan Tuncel olduğu hatırlatılarak soruldu:
Erhan Tuncel’in Mc Donalds olayıyla ilgili herhangi bir ilgisinin olduğu konusunda hiçbir bilgiye sahip değilim. Daha doğrusu o zaman da bilgi sahibi değildim. Astlarım tarafından bana bu şekilde verilen bilgi kesinlikle yoktur.
‘BİLGİLERİ PAYLAŞMADIM’
- Yasin Hayal’in Dink’i vurmaya yönelik tasarlaması ve bu eylemdeki konuşmaların yine bu yönde gerek kolluk görevlileri ve gerekse yardımcı istihbarat elemanları tarafından tespit edilen bilgileri dönemin Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir ve Tarbzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz ile paylaştınız mı?
Ben bu konuda birr bilgi paylaşımı olmadığını düşünüyorum. Ancak burada kasti bir hareketim söz konusu değildir.
‘BİLGİLENDİRME YAPTIĞIMI HATIRLAMIYORUM’
- Bu bilgileri Trabzon İl Emniyet ve Asayiş toplantısında dile getirdiniz mi?
Özelde Hrant Dink’e karşı yapılacak eyleme yönelik Vali ve Jandarma komutanına resmi veya gayriresmi bir bilgilendirme yaptığımı hatırlamıyorum.
‘CEVAPLARIMDA ÇELİŞKİ OLABİLİR’
- Trabzon Valisi Yavuzdemir ile haftanın 3-4 günü asayiş toplantısı yaptığınızı ve Yasin Hayal’i bu toplantıların bir çoğunda gündeme getirildiğini beyan ettiğiniz göz önüne alınarak Yasin Hayal ile ilgili ne tür bilgiler aktardınız?
Benim bilgi vermeme konusunda bir kastım yoktur. Ancak yukarıdaki sorulara verdiğim cevapta çelişki olabilir.
- Müfettiş Ali İkbal’in düzenlediği raporda “İstanbul’a geleceği söylenen Yasin Hayal’in kullanacağı telefon numarasıyla ilgili teknik takip ve araştırmanın yapıldığı, oysa ki mülkiye başmüfettişlerine bizzat Ramazan Akyürek’in yazdığı ‘Telefon hakkında İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından herhangi bir teknik çalışma yapılmadığı ekteki log kayıtlarından anlaşılmaktadır” şeklinde yazı olduğu, log kayıtlarında araştırma yapıldığı halde neden bu bilgiyi sakladınız?
Ben bu konuyu hatırlamıyorum. Bizim bu işlerle ilgili bir şubemiz vardı, bu şube yaptığımız resmi işlem neyse onu hazırlardı, biz de onu imzalardık.
ERGENEKON SORUSU
- Peki Ergenekon soruşturması 12 Haziran 2007’de başladı. Hrant Dink 19 Ocak 2007’de öldürüldü. Neden Dink soruşturması Ergenekon soruşturmasına bağlanmadı ve grubun eylemi olarak görülmedi?
Ben bu konuda fikir beyan etmek istemiyorum.
‘ERGENEKON KUMPASI İÇİN ÖLDÜRDÜLER’
Dink soruşturması kapsamında 8 Mayıs’ta ifade veren eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, şunları söylemişti: “Ulusalcı bir yapı olduğuna ve bu yapının, anayasal kurumlara karşı çete eylemlerine başvurduğuna inandırmak için eylem gerçekleştirecek kişilere yol verdiler.
Kurumları inandırdılar. Dink olayı, bunlardan biri, hatta başlangıcıdır. Dink cinayeti, diğer operasyonlar için fünye görevi gördü. Bu fünyeye bağlı patlayıcılar ise Ergenekon, Balyoz vb. operasyonlardır. Anayasa dışı bir güç merkezi hedefleri belirliyor. İstediği davaya göre bunları taksim ediyor. Bir takım uydurma deliller temin ediliyor ve haklarında önce bir ihbar yapılıyor, haklarında soruşturma yapılıyor.”
TOPLANTIYI ANLATTI, BİLGİYİ SAKLADI
Savcı Doğan, Dink davasının dosyasında yer alan bazı şemaları Akyürek’e sordu. Akyürek bu soruya “Cinayetten 2 saat sonra uçak ile İstanbul’a geldim. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan çalışmalara yönelik toplantılara katıldım” yanıtını verdi. Ancak Akyürek’in bu toplantıda Dink’in öldürüleceği bilgisini paylaşmadığını daha önce dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah açıklamıştı.
TUNCEL: ‘CİNAYET ŞEBEKESİ’
Aydınlık, cinayetin işlendiği günden beri sorumluları isimleriyle beraber açıkladı. Suikastın ardından bütün olgular, cinayetin arkasındaki odağı açıkça ele veriyordu. Dink davasının Aralık 2013’teki duruşmasında da Erhan Tuncel, cinayetin arkasındaki isimleri tüm gerçekliğiyle açıkladı. Tuncel şunları söyledi: “Karşımızda polis yok. Bir cinayet şebekesi var. Ben hepsine iyilik ettim. Hepsinin ortak özellikleri yalancı oldukları ve adli mercileri yanıltmalarıdır. Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek çetenin üzerindedir. Beni bir numaralı sanık yapıp kendilerini saklamışlardır. Bu şahıslar beni mahkemede dublör olarak kullanıyor. Bana böyle demeselerdi bu grupla bağlantım olmazdı.”
Akyürek ve Yılmazer’in rolleri şöyle:
- RAMAZAN AKYÜREK: Dink’in öldürüldüğü dönemde Emniyet İstihbarat Daire Başkanı, öncesinde Trabzon Emniyet Müdürü’ydü. Onun döneminde sırasıyla McDonalds’ın bombalanması, Gökdeniz Karadeniz ve Fatih Tekke’nin aracının kurşunlanması, TAYAD’lılara linç girişimi, Rahip Santoro Cinayeti ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nden ayrılmasından hemen sonra Hrant Dink cinayeti gerçekleşti. Amiri olan Eski İstanbul Valisi Erol Çakır tarafından siciline “Emniyetteki hizipleşme içinde irticai akımlara (Fethullah) yakın. Dikkat edilmelidir” yazılıyordu. Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu’nda Akyürek’in sorumluluğuna dikkat çekildi.
- ALİ FUAT YILMAZER: Dönemin Emniyet İstihbarat C Şube Müdürü’ydü. Kendisine Trabzon’dan ulaşan “Yasin Hayal, Hrant Dink’i ne pahasına olursa olsun öldürecek” istihbarat bilgisini İstanbul Emniyeti’ne “Hrant Dink’e karşı eylem yapılacak” şeklinde gönderdi. Suikast bilgisi, dönemin İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’dan bile saklandı.
Aydınlık
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.